Tom'un açıklaması özenle hazırlanmış.
- Tom's explanation is very elaborate.
Tom Mary ve kendisi için özenle hazırlanmış bir yemek pişirdi.
- Tom cooked an elaborate meal for Mary and himself.
Tom detaylandıramadığını söyledi.
- Tom said he couldn't elaborate.
Parti için özenli hazırlıklar yaptı.
- She made elaborate preparations for the party.
Bir stratejiyi özenle hazırlamak için ara verelim.
- Let's take time out to elaborate a strategy.
Bugünün yemeği oldukça gösterişli.
- Today's food is quite elaborate.
Şövalyeler gösterişli zırhlar giymişti.
- The knights wore elaborate suits of armor.
Tom konuyu detaylı olarak inceledi.
- Tom elaborated on the point.
Loch Ness canavarı gerçek mi yoksa sadece karmaşık bir aldatmaca mı?
- Is the Loch Ness monster real or is it just an elaborate hoax?
Futbol yöneticisi ayrıntılı bir yeni taktik denedi, ancak başarıya ulaşmadı.
- The football manager tried an elaborate new tactic but it didn't come off.
Büyücünün duman ve aynalar kullanması ayrıntılı bir cepheydi.
- The magician's use of smoke and mirrors was an elaborate facade.
After reading a long, elaborate description, I was impressed but no wiser.
I stared for hours at the elaborate pattern in the rug.
Could you elaborate on the plot for your novel for me?.
... Curious if you can elaborate on further projects that ...
... MR. ROMNEY: I'll elaborate. ...