Sınav beni sıkı çalışmaya zorladı. - The examination compelled me to study hard.
Sınav beni sıkı çalışmaya zorladı.
The examination compelled me to study hard.
Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar. - Black people were compelled to work in cotton fields.
Siyah insanlar pamuk tarlalarında çalışmak için zorlandılar.
Black people were compelled to work in cotton fields.
Sheep dogs masterly compel the herd.