to drive piles into; to fill with piles; to strengthen with piles

listen to the pronunciation of to drive piles into; to fill with piles; to strengthen with piles
İngilizce - Türkçe

to drive piles into; to fill with piles; to strengthen with piles teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

pile
{i} temel kazığı
pile
(Tıp) Basur (memesi), mayasıl, hemoroid
pile
yığılmak
pile
çatmak
pile
üst üste koymak
pile
kuştüyü
pile
yığınak
pile
kuru pil
pile
yığın

Tom, Mary'nin masasının üstüne bir yığın mektup koydu. - Tom put a pile of letters on Mary's desk.

Belgelerin yığınını eşit şekilde böl, ve onları birer birer odanın her iki tarafına koy. - Divide the pile of documents equally, and take them one by one to either side of the room.

pile
{f} yığ

Tom odasının köşesindeki elbise yığını üzerine kirli çoraplarını attı. - Tom threw his dirty socks on the pile of clothes in the corner of his room.

Bu otomobil bir çöp yığını. - This car is a pile of rubbish.

pile
{f} stok yapmak
pile
tüy
pile
{f} kazık çakmak
pile
{i} basur memesi
pile
kazık kakmak
pile
{i} ince tüy
pile
{i} yük (para)
pile
(fiil) yığmak, istif etmek, stok yapmak, tepeleme doldurmak, stoklamak, kazık çakmak, kazık döşemek
pile
{i} hidroelektrik pil
pile
{i} kat (dokuma)
İngilizce - İngilizce
pile
to drive piles into; to fill with piles; to strengthen with piles