Sana daha güçlü bir doz vermem gerektiğini biliyordum.
- I knew I should've given you a stronger dose.
Sami, Leyla'ya oldukça ağır bir meth dozu enjekte etti.
- Sami injected Layla with a pretty heavy dose of meth.
... And I'm now down to half the dose of one of my seven ...