Tom'a canımı sıkmaktan vazgeçmesini söyledim.
- I told Tom to quit bothering me.
Tom Mary'nin canını sıkmak istemiyordu.
- Tom didn't want to bother Mary.
Tom Mary'nin canını sıkmak istemiyordu.
- Tom didn't want to bother Mary.
Bazı şeyleri neden Tom'a açıklama zahmetinde bulunmadığını anlamaya başlıyorum.
- I'm beginning to understand why you don't bother to try to explain things to Tom.
Onu aramak için zahmet etmeyin.
- Don't bother to call on him.
Tom Mary'yi çalışırken rahatsız etmek istemedi.
- Tom didn't want to bother Mary while she was studying.
Tom artık seni rahatsız etmeyecektir.
- Tom won't bother you anymore.
Rahatsız olmak istemiyorum.
- We don't want to be a bother.
Seni rahatsız etmek istemedim.
- I didn't want to bother you.
Keşke Tom beni rahatsız etmekten vazgeçse.
- I wish Tom wouldn't keep bothering me.
Why do I even bother to try?.