Sözünü kesmekten nefret ediyorum fakat bir şey söylemeliyim.
- I hate to interrupt you, but I need to say something.
Üzgünüm, amacım sözünü kesmek değildi.
- Sorry, I didn't mean to interrupt.
Sözünü kesmekten nefret ediyorum fakat bir şey söylemeliyim.
- I hate to interrupt you, but I need to say something.
Başkalarının sözünü kesmek kabalıktır.
- It is rude to interrupt others.
Söze karışmaktan nefret ederim ama bir şey söylemem gerekiyor.
- I hate to interrupt, but I need to say something.
Tom yarıda kesmek için ağzını açtı.
- Tom opened his mouth to interrupt.
Onları engellemek istemiyorum.
- I don't want to interrupt them.
Görüşmeye ara vermek istemedim.
- I didn't want to interrupt the discussion.
Öğle yemeği için toplantıya ara verdiler.
- They interrupted the meeting for lunch.
A maverick politician repeatedly interrupted the debate by shouting.