to distinguish by particular marks or traits; to describe; to characterize

listen to the pronunciation of to distinguish by particular marks or traits; to describe; to characterize
İngilizce - Türkçe

to distinguish by particular marks or traits; to describe; to characterize teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

character
{i} kahraman
character
cibilliyet
character
haslet
character
özellik

Japonya'nın birçok farklı özellikleri var. - Japan has many different characteristics.

Japon dilinin birçok ayırt edici özellikleri var. - The Japanese language has many distinctive characteristics.

character
şamatacı
character
ahlaklılık
character
insan

Acılık ve intikam benim karakterimin bir parçası değildir. Hayat çok kısa. Bir insanın acılık ve intikam üzerine zaman harcamaması gerekir. - Bitterness and revenge are not part of my character. Life's too short. One shouldn't spend time on bitterness and revenge.

Her zaman insan sarrafıydım. - I've always been a good judge of character.

character
{i} el yazısı
character
alfabe

Japon yazım düzeni çok karmaşıktır, iki binden fazla karakteri olan üç tane alfabe vardır. - The Japanese writing system is very complicated, it has three alphabets with more than two thousand characters.

character
gırgır kimse
character
hususiyet
character
{i} sıfat
character
{i} nitelik
character
{i} isim
character
{i} kişilik

O kişilikli bir insandır. - He is a man of character.

Tom tipik bir kişilik. - Tom is quite a character.

character
{i} karakter, özyapı
character
garip kişiliği olan kimse
character
{i} (roman, hikâye, oyun v.b.'nde) kişi, şahıs, karakter
character
kişili

O kişilikli bir insandır. - He is a man of character.

Kişiliğini tamamen değiştirdi. - She has totally changed her character.

character
{i} bonservis
İngilizce - İngilizce
character
to distinguish by particular marks or traits; to describe; to characterize

    Heceleme

    to dis·tin·guish by par·ti·cu·lar marks or traits; to describe; to char·ac·ter·ize

    Telaffuz