Onunla evlenmek niyetindeydi.
- He intended to marry her.
Seninle evlenmek istiyorum.
- I intend to marry you.
Tom sonunda Mary ile evlenmekten vazgeçti.
- Tom ended up marrying Mary after all.
Suzie ile evlenmek üzere değilim.
- I'm not about to marry Suzie.
Keşke benimle evlense.
- If only he would marry me.
18 yaşından küçükler evlenemez.
- People under 18 cannot marry.
Kızını bir doktorla evlendirmek istiyor.
- She wants to marry her daughter to a doctor.
Kızını benim gibi bir adamla evlendirmek ister misin?
- Would you want your daughter to marry a guy like me?
The kyngdome of heven is lyke unto a certayne kinge, which maryed his sonne .