to dislike intensely; to feel strong hostility towards

listen to the pronunciation of to dislike intensely; to feel strong hostility towards
İngilizce - Türkçe

to dislike intensely; to feel strong hostility towards teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

hate
nefret etmek

Senden nefret etmek istemiyorum. - I don't want to hate you.

Görmek, hissetmek, düşünmek, sevmek, nefret etmek; bütün bunlar algılamaktan başka bir şey değildir. - To hate, to love, to think, to feel, to see; all this is nothing but to perceive.

hate
{i} nefret

Ondan nefret etmemin nedeni bu. - This is why I hate him.

Jack Dorsey benden nefret ediyor. - Jack Dorsey hates me.

hate
nefret duymak
hate
{i} kin
hate
{f} nefret et

Fred benden nefret ettiğini söyleyecek kadar uzağa gitti. - Fred went so far as to say that he had hated me.

O, kocasından nefret etti. - She hated her husband.

hate
beğenmemek
hate
hoşlanmamak
hate
{f} sevmemek
hate
bir kimseye düşman olmak
hate
{i} iğrenme
hate
{f} kin beslemek
hate
{f} istememek
hate
{f} iğrenmek
İngilizce - İngilizce
hate
to dislike intensely; to feel strong hostility towards