Makas bir şey kesmez.
- The scissors won't cut anything.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.
O, elmayı iki parçaya ayırdı.
- She cut the apple in two.
Tom kız kardeşine bir parça kek kesti.
- Tom cut his sister a piece of cake.
Fabrika üretimini azaltmak zorunda kaldı.
- The factory had to cut back its production.
Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.
- Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?
Bir elektrik kesintisi vardı.
- There's been a power cut.
Bankerin maaş kesintisi geçiciydi, kalıcı değil.
- The banker's pay cut was temporary, not permanent.
Lütfen pizzayì üç dilim şeklinde kes.
- Please cut the pizza into three slices.
O, bir dilim et kesti.
- He cut off a slice of meat.
The bartender cuts his beer to save money and now it's all watery.