Her şeyi planlamak zorundayım. - I have to plan everything.
Her şeyi planlamak zorundayım.
I have to plan everything.
Yağışlı mevsimde o kadar sık yağmur yağar ki gezintileri planlamak zordur. - It rains so often in the wet season that it's hard to plan outings.
Yağışlı mevsimde o kadar sık yağmur yağar ki gezintileri planlamak zordur.
It rains so often in the wet season that it's hard to plan outings.