İthalatlar için pazarlar geliştirmek için epeyce çaba sarfedilmektedir.
- Many efforts have been make to develop market for imports.
Birçok genç mühendis istihdam edildi ve onlar kendilerini yeni bir bilgisayar geliştirmek için adadılar.
- Several young engineers were employed and were devoted to developing a new computer.
Gelişmiş ülkeler, gelişmekte olan ülkelere yardım etmeliler.
- Advanced countries must give aid to developing countries.
Aç insanların % 98'i gelişmekte olan ülkelerde yaşar.
- 98% of hungry people live in developing countries.
Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.
- Students should develop their reading skills.
Lojban'ın geliştirilmesinde, dili ilk aşamasından beri tarafsız tutmak için çabalar tutarlı olarak yapılmıştır.
- In the development of Lojban, efforts were consistently made since the initial phase to keep the language culturally neutral.
Bu türler, doğal seleksiyonun bir sonucu olarak hastalığa karşı direnç geliştirmiştir.
- This species has evolved resistance to the disease as a result of natural selection.
İnsan, zekasını geliştirdi.
- Human beings evolved their intelligence.
I shall have worked up an appetite with all this heavy work.
Please develop this roll of film.
I need to develop my white-square bishop.
Let's see how things develop and then make our decision.
... which we would help Iran develop medical isotopes for a research reactor in Tehran if they agreed ...
... is certainly more that we need to do and should do. And at the same time, we need to develop ...