to destroy; to put an end to; to defeat

listen to the pronunciation of to destroy; to put an end to; to defeat
İngilizce - Türkçe

to destroy; to put an end to; to defeat teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

brain
{i} beyin

Merkezî sinir sistemi beyin, beyincik, omurilik soğanı ve omurilikten oluşur. - Central nervous system consists of brain, cerebellum, medulla oblongata and spinal cord.

Buna rağmen, bizim hâlâ ağrıların beyin işlemleri tarafından tam olarak nasıl neden olduğu hakkında bilimsel bir açıklamaya ihtiyacımız var. - All the same, we still need a scientific account of how exactly pains are caused by brain processes.

brain
(Tıp) ansefal
brain
beynini dağıtarak öldürmek
brain
beynini patlatmak
brain
zekâ

Keşke Tom'un zekasına sahip olsam. - I wish I had Tom's brains.

Kız kardeşimin çok iyi zekası var. - My sister has a very good brain.

brain
{f} beynini patlatmak (Argo)
brain
{i} kafalı kimse
brain
brainsickdeli
brain
kafasını yarmak
brain
brainstormani ve şiddetli gelen cinnet krizi
brain
beynini parçala
brain
{i} zeki kimse

Kitaplar zeki kimsenin çocuklarıdır. - Books are children of the brain.

Ülkemizdeki en zeki kimselerden biridir. - He is one of the best brains in our country.

brain
{f} kafasına ağır bir darbe indirmek
brain
kafasına patlatmak
brain
zih
brain
{f} kafa yarmak
brain
{i} akıl

Bu operasonun akıl hocaları kimdi? - Who is the brains of this operation?

Beyin her akıl, ruh ve kas enerjisinin merkezidir. - The brain is the center of every mind, soul, and muscle energy.

İngilizce - İngilizce
brain
to destroy; to put an end to; to defeat