to desire; to long for; to hanker after; to have a mind or disposition toward

listen to the pronunciation of to desire; to long for; to hanker after; to have a mind or disposition toward
İngilizce - Türkçe

to desire; to long for; to hanker after; to have a mind or disposition toward teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

wish
{f} dilemek

Sadece sana şans dilemek istedim. - I just wanted to wish you luck.

Anneme mutlu yıllar dilemek istiyorum. - I'd like to wish my mom a happy birthday.

wish
{i} arzu

Onun arzusu iyi bir öğretmen olmaktır. - Her wish is to become a good teacher.

Benim arzuma boyun eğmesi için onu zorladım. - I forced him into complying with my wish.

wish
{i} dilek

Üçüncü dilek mi? Adam şaşırdı. Birinci ve ikinci dileği dilememişsem, o nasıl üçüncü dilek olabilir ki? - Third wish? The man was baffled. How can it be a third wish if I haven't had a first and second wish?

Umarım dileklerin gerçekleşecektir. - I hope your wishes will come true.

wish
{i} istek

Onun isteklerinin aksine o onu yakarak kül etti. - She cremated him against his wishes.

Babanızın çabuk iyileşmesi için isteklerim. - My wishes for your father's rapid recovery.

wish
{f} dile

Keşke olduğum gibi olmayı dilediğim zaman olduğum gibi olsam. - I wish I were what I was when I wished I were what I am.

Doğum gününde dilek tutmak bir Amerikan geleneğidir. - It's an American tradition to make a wish on your birthday.

wish
{f} 1. Dilek belirtir: I wish you'd shut up. Sen bir sussan. I wish they'd come today. Bugün bir gelseler. I wish they were coming today. Gönül
wish
{i} isteme

Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı. - It was clear that Hanako did not wish to marry Taro.

Kocanızla iletişim kurmayı istemenizi anlıyorum. - I understand you wish to contact your husband.

wish
Dilek belirtir: I wish you'd shut up. Sen bir sussan. I wish they'd come today. Bugün bir gelseler. I wish they were coming today. Gönül
wish
istemek

Ken onun İngilizcesini tazelemeyi istemektedir. - Ken wishes to brush up his English.

Jane İngiltere'de sumo görebilmeyi istemektedir. - Jane wishes she could see sumo in England.

wish
{i} umut
wish
{f} umut etmek
İngilizce - İngilizce
wish
to desire; to long for; to hanker after; to have a mind or disposition toward

    Heceleme

    to desire; to Long for; to hank·er after; to have a mind or dis·po·si·tion to·ward

    Telaffuz