to deliver, especially in context of sin or relevant penalties

listen to the pronunciation of to deliver, especially in context of sin or relevant penalties
İngilizce - Türkçe

to deliver, especially in context of sin or relevant penalties teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

ransom
fidye

Fidye karşılığı Tom'u kaçıranlara teslim edilmeden önce çalındı. - The ransom money was stolen before it was delivered to Tom's kidnappers.

Tom fidyeyi ödemeyi reddetti. - Tom refused to pay the ransom.

ransom
{i} fidye ile kurtulma
ransom
{f} fidye ödeyerek kurtar
ransom
fidye ödeyerek kurtarmak
ransom
{i} fidye, kurtulmalık
ransom
{f} fidye verip kurtarmak
ransom
{f} fidye alarak serbest bırakmak
ransom
{f} fidye ile kurtarmak
ransom
{f} günahını bağışlatmak
ransom
fidye ile serbest bırakılma
ransom
{i} fidye ile kurtarma
ransom
{f} fidye karşılığı bırakmak
ransom
{i} kefaret
İngilizce - İngilizce
ransom
to deliver, especially in context of sin or relevant penalties