to daydream

listen to the pronunciation of to daydream
İngilizce - Türkçe
hayale dalmak
düş kurmak
dream
{f} rüya görmek
dream
{f} hayal kurmak
dream
rüya

İyi geceler ve tatlı rüyalar. - Good night and sweet dreams.

Vahşi Jaguarlar hakkında rüya gördü. - She dreamt about wild jaguars.

dream
düş

Onunla tekrar karşılaşacağımı asla düşünmedim. - I never dreamed that I would meet her again.

Romandaki karakterlerden biri bir bankayı soymak için acemice bir plan düşünüyor. - One of the characters in the novel dreams up a half-baked plan for robbing a bank.

dream
{i} rüya gibi şey
daydream
{f} hayâllere dalmak
daydream
{f} hayâl kurmak

Hayal kurmak düşüncenin mehtabıdır. - Daydreaming is the moonlight of thought.

daydream
{i} hayâl

Tom sınıfta hayal kuruyordu. - Tom was daydreaming in class.

Tom her zaman hayal kuruyor. - Tom is always daydreaming.

daydream
(isim) hayâl
dream
{i} amaç
daydream
dalgınlık
daydream
başında kavak yelleri esmek
daydream
hulya
daydream
(Pisikoloji, Ruhbilim) gündüz düşü
daydream
düş

Hayal kurmak düşüncenin mehtabıdır. - Daydreaming is the moonlight of thought.

daydream
ayakta uyuma
daydream
düş kurmak
daydream
gündüz hayali
daydream
dalmak
daydream
kaymak bağlamak
daydream
hayal

Tom sınıfta hayal kuruyordu. - Tom was daydreaming in class.

Tom hayal kuruyor gibi görünüyor. - Tom seems to be daydreaming.

daydream
dalıp gitme
daydream
{f} hayal kur

Hayal kurarak bir sürü zamanı boşa harcarım. - I waste a lot of time daydreaming.

Bütün gün hayal kurdum. - I daydreamed all day.

daydream
hayal kurmak

Hayal kurmak düşüncenin mehtabıdır. - Daydreaming is the moonlight of thought.

dream
rüya gibi güzel şey
dream
olmayacak şey
dream
(of ile) düşünü kurmak
dream
düşlemek
dream
{f} hayal görmek
daydream
pembe rüya
dream
kuruntu
dream
duş
dream
diyan dream world hayal âlemi
dream
(fiil) rüya görmek, hayal görmek, hayal kurmak, hayal etmek, rüyasında görmek
dream
(Tıp) Uyku esnasında beliren, bilinçaltı fikir ve duyguların oluşturduğu hayali tablo, rüya, düş (Tatmin olmamış duyguların ifadesi olarak yorumlanır)
dream
dreamless rüyasız uyk
dream
kdili çok guzel ve cazip kimse veya şey dreamboat i
dream
{f} hayal etmek
İngilizce - İngilizce
dream

Stop dreaming and get back to work.

A spontaneous and fanciful series of thoughts while awake not connected to immediate reality
To have such a series of thoughts; to woolgather

Stop daydreaming and get back to work!.

have dreamlike musings or fantasies while awake; "She looked out the window, daydreaming
{i} fantasy indulged in while awake, reverie
A spontaneous and fanciful series of thoughts not connected to immediate reality
have dreamlike musings or fantasies while awake; "She looked out the window, daydreaming"
absent-minded dreaming while awake
A daydream is a series of pleasant thoughts, usually about things that you would like to happen. He escaped into daydreams of beautiful women. to think about something pleasant, especially when this makes you forget what you should be doing dream daydream about. pleasant thoughts you have while you are awake that make you forget what you are doing dream
A vain fancy speculation; a reverie; a castle in the air; unfounded hope
If you daydream, you think about pleasant things for a period of time, usually about things that you would like to happen. Do you work hard for success rather than daydream about it? He daydreams of being a famous journalist I am inclined to daydream
have a daydream; indulge in a fantasy
{f} wishfully imagine, think about something pleasant (while awake)
to daydream

    Heceleme

    to day·dream

    Türkçe nasıl söylenir

    tı deydrim

    Telaffuz

    /tə ˈdāˌdrēm/ /tə ˈdeɪˌdriːm/