Tom paslı bir bıçakla elini kesti.
- Tom cut his hand with a rusty knife.
O bir bıçak değildir, BU bir bıçaktır.
- That's not a knife. THIS is a knife.
Bıçağın ucu keskindir.
- The tip of the knife is sharp.
O, bıçakla parmağını kesti.
- He cut his finger with the knife.
Mutfak bıçağı eti kesmek için yeterince keskin değildi, bu yüzden çakımı kullandım.
- The kitchen knife wasn't sharp enough to cut the meat, so I used my pocket knife.
Peyniri bir bıçak ile kesmek kolaydır.
- Cheese is easy to cut with a knife.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.