Bu nehir yüzmek için çok akıntılı.
- This river flows too fast to swim in.
Hayatta bir şey elde etmek istiyorsanız, akıntıya karşı yüzmelisiniz.
- If you want to get something in life, you should go against the flow.
Daha fazla çiçek sipariş etmek zorunda kaldım.
- I had to order more flowers.
Bahçem çok renkli, çünkü içine çok fazla çiçek diktim.
- My garden is very colourful, because I planted a lot of flowers in it.