Tom ödevimi kopyalamak istedi.
- Tom wanted to copy my homework.
Banka dekontunun bir kopyası eklidir.
- Enclosed is a copy of the bank transfer receipt.
Biri diğerinden çok daha canlı olduğundan, orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
- The original and the copy are easily distinguished since the one is much more vivid than the other.
Uzun bir bekleyişten sonra, ona kimlik olarak onun doğum belgesinin onaylı bir nüshasını alması gerektiği söyleniyor.
- After a long wait in line, she was told she should get a certified copy of her birth certificate as identification.
Arkadaşının defterini kopyalamakla meşguldü.
- He was busy copying his friend's notebook.
Cevaplarımı kopyalamayın.
- Don't copy my answers.
Kopya çekmektense başarısız olmayı tercih ederim.
- I would rather fail than copy.
Lütfen bu sayfayı kopyalayın.
- Please copy this page.
Bunu benim için kopyalar mısın?
- Can you copy this for me?
Please copy these reports for me.
That handbag is a copy. You can tell because the buckle is different.
Please bring me the copies of those reports.
Have you seen the latest copy of Newsweek yet?.
First copy the files, and then paste them in another directory.
... in actual physical libraries reading things in hard copy ...
... will get a copy. ...