Testin sonuçları negatifti.
- The results of the test were negative.
Bu sihirli kristal, negatif titreşimleri yok etmeye yardım edecek.
- This magic crystal will help eliminate negative vibrations.
Bence küreselleşmenin olumlu olduğu kadar olumsuz etkileri de var.
- I think that globalization has negative effects as well as positive.
Bazı insanlara göre teknolojinin olumsuz etkileri var.
- Some people argue that technology has negative effects.
Onu yalanlamak için cesaretim yok.
- I don't dare to contradict him.
Uyku eksikliğinin öğrencinin notlarının üzerinde çok büyük olumsuz etkisi olabilir.
- Lack of sleep can have an enormous negative impact on a student's grades.
Seni yalanlamama izin ver.
- Allow me to contradict you.
Onu yalanlamak için cesaretim yok.
- I don't dare to contradict him.
Hayatım bir çelişkidir.
- My life's a contradiction.
Bakan kendi ifadesiyle çelişti.
- The minister contradicted his own statement.
Seninle ters düşmekten nefret ediyorum.
- I hate to contradict you.
Tom olumsuz cevap verdi.
- Tom replied in the negative.
Negatif elektrot genellikle karbondan yapılır.
- The negative electrode is usually made of carbon.
Negatif elektronlar pozitif elektronlar çekerler.
- Negative electrons attract positive electrons.
His testimony contradicts hers.
magic hath been publically professed in former times, in Salamanca, Cracovia, and other places, though after censured by several universities, and now generally contradicted, though practised by some still .