to constitute a difference; to make to differ

listen to the pronunciation of to constitute a difference; to make to differ
İngilizce - Türkçe

to constitute a difference; to make to differ teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

distinguish
{f} anlamak
distinguish
{f} sivriltmek
distinguish
ayrımsamak
distinguish
kendini göstermek
distinguish
ayırmak

İyiyi kötüden ayırmak kolaydır. - It's easy to distinguish good from evil.

İşi oyundan ayırmaktan hoşlanıyorsunuz. - You like to distinguish work from play.

distinguish
ayırt etmek

Gerçek ve hayali ayırt etmek zordur. - Reality and fantasy are hard to distinguish.

İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin. - You must educate your tongue to distinguish good coffee from bad.

distinguish
tanımak
distinguish
farkı görmek
distinguish
sivrilmek
distinguish
ayrı kılmak
distinguish
{f} farketmek
distinguish
ayırt et

Gerçek ve hayali ayırt etmek zordur. - Reality and fantasy are hard to distinguish.

İyi kahveyi kötü kahveden ayırt etmek için dilini eğitmelisin. - You must educate your tongue to distinguish good coffee from bad.

distinguish
temayüz etmek
distinguish
kibar
distinguish
distinguished üstün
distinguish
distinguishably farkedilecek surette
distinguish
mükemmel

Bir sakalla mükemmel görüneceğini düşünüyorum. - I think you'd look distinguished with a beard.

distinguish
(fiil) ayırt etmek, ayırmak, ayrım yapmak; seçmek; farketmek, anlamak; sivriltmek
distinguish
fark edilebilir
İngilizce - İngilizce
distinguish
to constitute a difference; to make to differ