Teste çalışmak için evde kaldın mı?
- Did you stay home to study for the test?
Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi.
- I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.
Sık sık kendini çalışma odasına kapatır ve böyle şeyler yazar.
- He often shuts himself up in the study and writes things like this.
Babam bir garajı bir çalışma odasına dönüştürdü.
- My father converted a garage into a study.
Çok çalışmalısın ve çok şey öğrenmelisin.
- You must study hard and learn many things.
Tom Fransızca öğrenme niyetiyle Fransaya geldi.
- Tom came to France with the intention of studying French.
Diğer galaksilerde hayat olsa bile, insanın onları incelemek için ışık hızında seyahat etmesi imkansızdır.
- Even if there is life in other galaxies, it is impossible for man to travel at the speed of light to study them.
Biz Japon tarihini incelemek için müzeye gittik.
- We went to the museum to study Japanese history.
Çalışma yapmak için çok yorgunum.
- I'm too tired to do study.
Çince öğrenmek çok zor gibi görünse de, düşündüğünüz kadar zor değil.
- Although it seems very difficult to study Chinese, it's not as hard as you think.
Öğrenmek için her gün okula gider.
- He goes to school to study every day.