Tom giysilerini katladı ve onları valizine koydu.
- Tom folded his clothes and put them in his suitcase.
Tom gömlek cebinden bir parça katlanmış kağıt çıkardı.
- Tom took a folded piece of paper out of his shirt pocket.
Kollarım katlı durdum.
- I stood with my arms folded.
Kolları katlı orada oturdu.
- He sat there with his arms folded.