to confer some sort of eternal divine punishment upon

İngilizce - Türkçe

to confer some sort of eternal divine punishment upon teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

condemn

mahkûm etmek

Masum birini mahkum etmektense suçlu bir adamı kurtarmayı göze almak daha iyidir. - It is better to risk saving a guilty man than to condemn an innocent one.

condemn

{f} ayıplamak

condemn

{f} kınamak

Doktorlar çifti kınamakta hatalıydılar. - The doctors were wrong to condemn the couple.

condemn

(Kanun) cezaya çarptırmak

condemn

kullanıma uygunsuz bulmak

condemn

kına

Kim ona iman ederse kınanmaz. - Whoever believes in him does not get condemned.

Hükümetin etkinlikleri dünya çapında kınandı. - The government's actions were condemned worldwide.

condemn

(Tıp) İyi olmayacağına hüküm vermek (hasta, yara, vs.)

condemn

{f} huk. -in kullanılmasını resmen yasaklamak

condemn

kullanılamaz diye hüküm vermek

condemn

{f} suçlamak

condemn

{f} hüküm vermek

condemn

(fiil) kınamak, ayıplamak; suçlamak; mahkum etmek, çarptırmak, hüküm vermek; el koymak; kamulaştırmak; istimlak etmek

condemn

{f} suçlu çıkarmak

condemn

condemn to death idama mahkum etmek

condemn

kınanmaya layık

condemn

{f} huk. kamulaştırmak, istimlak

condemn

{f} çarptırmak

condemn

{f} istimlak etmek

İngilizce - İngilizce

to confer some sort of eternal divine punishment upon teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

condemn

Heceleme

to con·fer some sort of e·ter·nal di·vine pun·ish·ment up·on

Türkçe nasıl söylenir

tı kınfır sʌm sôrt ıv itırnıl dîvayn pʌnîşmınt ıpän

Telaffuz

/tə kənˈfər ˈsəm ˈsôrt əv ēˈtərnəl dəˈvīn ˈpənəsʜmənt əˈpän/ /tə kənˈfɜr ˈsʌm ˈsɔːrt əv iːˈtɜrnəl dɪˈvaɪn ˈpʌnɪʃmənt əˈpɑːn/