Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
İngilizce - Türkçe
to concrete or consolidate into a hard mass, as dough in an oven; to coagulate teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- cake
- kek
İki keki de sevmiyorum.
-I like neither of the cakes.
O, kek parçasını benimle paylaştı.
-She shared her piece of cake with me.
- cake
- {i} pasta
Bütün pastayı yiyecek mi?
-Will he eat the whole cake?
Anne pastayı üç parçaya böldü.
-Mother divided the cake into three parts.
- cake
- {f} katılaşmak
- cake
- kalıplaşmış
- cake
- kalıp
- cake
- topak
- cake
- kaplanmak
- cake
- şekil almak
- cake
- {i} çörek
- cake
- (fiil) kalıplaşmak, katılaşmak, kabuklaşmak, kabuk bağlamak
- cake
- {f} kabuk bağlamak
- cake
- f kalıplaşmak
- cake
- kalıp seklini almak
- cake
- {i} kabuklaşmış kir
- cake
- dili birinci gelmek
- cake
- kaplamak
- cake
- That takes the cakel Aşk olsunl cakes and ale hayatın neşesi
- cake
- {i} parça
Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
-I tried a piece of cake and it was delicious.
O, kek parçasını benimle paylaştı.
-She shared her piece of cake with me.
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
to concrete or consolidate into a hard mass, as dough in an oven; to coagulate teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- cake
to concrete or consolidate into a hard mass, as dough in an oven; to coagulate
Heceleme
to con·crete or con·sol·i·date in·to a hard mass, as dough in an oven; to co·a·gu·lateTelaffuz
Resimler
Geçmiş
Favoriler