Odak noktasını kaybetmeyelim.
- Let's not lose focus.
Gelecek ayın konusunun odak noktası küresel ısınmanın etkileri olacak.
- The focus of next month's issue will be the effects of global warming.
Odaklanmış kalmanı istiyorum.
- I need you to stay focused.
Görüntü odak dışında.
- The image is out of focus.
Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.
- I tried to focus my attention on reading.
Focus on passing the test.