Tom dahil olmaktan korkuyor.
- Tom is afraid to get involved.
Buna dahil olmak istemiyorum.
- I don't want to get involved in this.
Animelerde olduğu gibi Japon bilim-kurgusu onların Budist ve Animistik ruhsallığını içerir.
- Japanese sci-fi, as in anime, involves their Buddhistic and Animistic spirituality.
Ebeveynlik totaliterliği içerir.
- Parenthood involves totalitarianism.
Ben buna karışmış olamam.
- I can't be involved in this.
O bir skandala karışmıştı.
- He was involved in a scandal.
Seni karıştırmak istemedim.
- I didn't mean to involve you.
Tom'u karıştırmak istemiyordum.
- I didn't want to involve Tom.