to compensate for or make up a deficiency

listen to the pronunciation of to compensate for or make up a deficiency
İngilizce - Türkçe

to compensate for or make up a deficiency teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

catch up
yetişmek

Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım. - I quickened my steps to catch up with her.

Tom Mary'ye yetişmek için deli gibi koştu. - Tom ran like crazy to catch up with Mary.

catch up
(deyim) catch up(on /with sth.) yetismek,geri kalmamak
catch up
(Bilgisayar) yakala

Tabii ki yakalamak istiyorum! - Of course I want to catch up!

Daha sonra yakalayacağız. - We'll catch up later.

catch up
yetiş

Tom'a yetişmek için koşmak zorunda kaldım. - I had to run to catch up with Tom.

Daha sonra size yetişirim. - I'll catch up with you later.

catch up
on (arada olup biteni) öğrenmek
catch up
catch up with: -e yetişmek: "He's so far ahead of me İ can't possibly catch up with him. - Benden o kadar ileride ki ona yetişmemin imkânı yok."
catch up
catch up on: (arada olup biteni) öğrenmek
catch up
on (biriken işleri, ertelenmiş veya ihmal edilmiş bir işi) yapmak
catch up
with: -e yetişmek: "He's so far ahead of me İ can't possibly catch up with him. - Benden o kadar ileride ki ona yetişmemin imkânı yok."
catch up
on: (biriken işleri, ertelenmiş veya ihmal edilmiş bir işi) yapmak
catch up
catch up on: (biriken işleri, ertelenmiş veya ihmal edilmiş bir işi) yapmak
catch up
on: (arada olup biteni) öğrenmek
catch up
büyülemek
catch up
with -e yetişmek: He's so far ahead of me I can't possibly catch up with him. Benden o kadar ileride ki ona yetişmemin imkânı yok
catch up
etkilemek
catch up
bilgilendirmek
catch up
kapıp kaçmak
catch up
geri kalmamak
catch up
on
İngilizce - İngilizce
catch up
to compensate for or make up a deficiency

    Heceleme

    to com·pen·sate for or make up a de·fi·cien·cy

    Türkçe nasıl söylenir

    tı kämpınseyt fôr ır meyk ʌp ı dîfîşınsi

    Telaffuz

    /tə ˈkämpənˌsāt ˈfôr ər ˈmāk ˈəp ə dəˈfəsʜənsē/ /tə ˈkɑːmpənˌseɪt ˈfɔːr ɜr ˈmeɪk ˈʌp ə dɪˈfɪʃənsiː/