Düşünmek kıyaslamaktır.
- To think means to compare.
Başarıların benimki ile karşılaştırılamaz.
- Your achievements cannot be compared with mine.
New York ile karşılaştırıldığında, Tokyo çok daha güvenli bir yerdir.
- Compared to New York, Tokyo is a much safer place.
Düşünmek kıyaslamaktır.
- To think means to compare.
Karşılaştırma yapmak gerçekten zor.
- It's really tough to compare.
New York ile karşılaştırıldığında, Tokyo çok daha güvenli bir yerdir.
- Compared to New York, Tokyo is a much safer place.
Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
- We compared his work with hers.
Kendini onlarla kıyaslama.
- Don't compare yourself to them.
Lütfen beni erkek kardeşimle kıyaslama.
- Please don't compare me with my brother.
Confer thine estate with others . Be content and rest satisfied, for thou art well in respect to others .
We compare good as good, better, best.
A sapling and a fully-grown oak tree do not compare.
Astronomers have compared comets to dirty snowballs.
You can't compare my problems and yours.
... question, which may very well be, how does it compare to the ...
... So we can compare. ...