to comfort (someone) in a time of grief, disappointment, etc

listen to the pronunciation of to comfort (someone) in a time of grief, disappointment, etc
İngilizce - Türkçe

to comfort (someone) in a time of grief, disappointment, etc teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

console
{f} avutmak
console
teselli etmek

Luisa gözyaşlarına boğulduğunda, yalnızca onun en iyi arkadaşı onu teselli etmek için yaklaştı. - When Luisa broke into tears, only her best friend approached to console her.

Ben onu telefonda teselli etmek zorunda kaldım. - I had to console her on the telephone.

console
konsol

Konsolda yanıp sönen bazı kırmızı ışıklar var. - There are some red lights blinking on the console.

Nintendo DS popüler bir elde taşınabilir oyun konsoludur. - The Nintendo DS is a popular handheld game console.

console
{i} kumanda paneli

Kumanda panelinin uzun süreli kullanımdan kaçının. Göz yorgunluğunu önlemek için, oyunun her saati boyunca yaklaşık 15 dakikalık bir mola verin. - Avoid prolonged use of the console. To help prevent eye strain, take a break of about 15 minutes during every hour of play.

console
(İnşaat) raf ayağı
console
(Arkeoloji,Mimarlık) çıkma desteği
console
avut

Taninna'yı avutamam. O kimseyle konuşmak istemiyor. - I cannot console Taninna. She doesn't want to talk to anyone.

console
(İnşaat) payanda, konsol
console
(isim) konsol, raf, masa; klavye, kumanda paneli
console
console mirror konsol aynası
console
destek
console
orgun tuşlarını havi kısım
console
{i} raf
console
console table konsol
console
avundurmak
console
(fiil) avutmak, teselli etmek, avunmak
console
balkonlann altına konulan süslü destek
İngilizce - İngilizce
console

Do you remember, my friend, that I went to Tostes once when you had just lost your first deceased? I consoled you at that time. I thought of something to say then, but now— Then, with a loud groan that shook his whole chest, Ah! this is the end for me, do you see! I saw my wife go, then my son, and now to-day it's my daughter..

to comfort (someone) in a time of grief, disappointment, etc