to come upon, or meet, as with something that makes the heart glad

listen to the pronunciation of to come upon, or meet, as with something that makes the heart glad
İngilizce - Türkçe

to come upon, or meet, as with something that makes the heart glad teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

greet
selamlaşmak
greet
{f} selam vermek
greet
selam çakmak
greet
selamlama

Beni selamlamayı unuttun mu? - Did you forget to greet me?

Her dilde insanları selamlamayı bilir. - He knows how to greet people in all languages.

greet
selamlamak

Tom'u selamlamak için ayağa kalktılar. - They got up to greet Tom.

Ziyaretçi sınıfa girdiğinde onu selamlamak için ayağa kalktık. - When the visitor entered the room, we stood to greet him.

greet
selamla

O, beni Günaydın ile selamladı. - She greeted me with Good morning.

O bir tebessümle beni selamladı. - He greeted me with a smile.

greet
selamlaşmak selamla/karşıla
greet
{f} çarpmak
greet
{f} kutlamak

Seni kutlamak için uğrayamadım, çünkü acelem vardı. - I could not stop by to greet you because I was in a hurry.

greet
{f} karşılaşmak
greet
{f} karşılamak

Tom Mary'yi karşılamak için oradaydı. - Tom wasn't there to greet Mary.

Paul beni karşılamak için Roma'ya geldi. - Paul came to Rome to greet me.

İngilizce - İngilizce
greet
to come upon, or meet, as with something that makes the heart glad