to come to a resolution or judgement

listen to the pronunciation of to come to a resolution or judgement
İngilizce - Türkçe

to come to a resolution or judgement teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

decide
karar vermek

Karar vermek sana kalmış. - It's up to you to decide.

Karar vermek size kalmış. - It's for you to decide.

decide
{f} kararlaştırmak
decide
decide against thing bir şeyin aleyhinde karar vermek
decide
{f} belirlemek
decide
aklı kesmek
decide
hükme bağlamak
decide
{f} karar verdirmek
decide
sonuçlandırmak
decide
seçim yapmak
decide
hüküm vermek
decide
karar ver

Sigarayı bırakmaya karar verdi. - He decided to quit smoking.

Mutlu olmaya karar verdim çünkü sağlığım için iyi. - I decided to be happy because it's good for my health.

decide
{f} karar vermesini sağlamak
decide
decide in favor of a thing bir şeyin lehinde karar vermek
decide
x sonuçlandır/kararlaştır
decide
{f} sonuca varmak
decide
{f} azmetmek
to come to
gelinmek
to come to
gelmek

Tom Mary'nin onun partisine gelmek istediğini duyduğunda gerçekten memnun oldu. - Tom was really glad to hear that Mary wanted to come to his party.

Yarın gelmek zorunda kalacaksın. - You'll have to come tomorrow.

İngilizce - İngilizce
decide
to come to a resolution or judgement

    Heceleme

    to come to a res·o·lu·tion or judge·ment

    Türkçe nasıl söylenir

    tı kʌm tı ı rezıluşın ır cʌcmınt

    Telaffuz

    /tə ˈkəm tə ə ˌrezəˈlo͞osʜən ər ˈʤəʤmənt/ /tə ˈkʌm tə ə ˌrɛzəˈluːʃən ɜr ˈʤʌʤmənt/