Tüm yapmanız gereken düğmeye dokunmak.
- All you have to do is touch the button.
Tom Mary'ye dokunmak için uzandı.
- Tom reached out to touch Mary.
Benim soğuk bir dokunuşum var. Bu çok kötü.
- I've a touch of a cold. That's too bad.
Tom Mary'nin onun partisine gelmek istediğini duyduğunda gerçekten memnun oldu.
- Tom was really glad to hear that Mary wanted to come to his party.
Ebeveynlerimin evine gelmek ister misin?
- Would you like to come to my parents' house?
Bu konuyla ilgili seninle tekrar temasa geçeceğim.
- I will get in touch with you again about this matter.
Ben seninle temas kuracağım.
- I will get in touch with you.