Boston'a geri gelmek istiyorum.
- I want to come back to Boston.
Sadece bana şimdi söyleyebilir misin, böylece yarın geri gelmek zorunda kalmam.
- Can you just tell me now, so I don't have to come back tomorrow?
Geri gelmek istersen, anlarım.
- If you want to come back, I'll understand.
Hemen geri gelmek zorundaydık çünkü okul başlamak üzereydi.
- We had to come back soon because school was about to start.
Tom Mary'nin onun partisine gelmek istediğini duyduğunda gerçekten memnun oldu.
- Tom was really glad to hear that Mary wanted to come to his party.
Evime gelmek için zahmet etmeyin.
- Don't bother to come to my house.