to colour, to represent in colours, to describe, a colouring substance

listen to the pronunciation of to colour, to represent in colours, to describe, a colouring substance
İngilizce - Türkçe

to colour, to represent in colours, to describe, a colouring substance teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

paint
boya

İyi bir sonuç için iki tabaka boya uygula. - Apply two coats of the paint for a good finish.

Neden bankı kırmızıya boyadın? - Why did you paint the bank red?

paint
düzgün
paint
{f} makyaj yapmak
paint
{i} makyaj

O, karısına makyaj yaptırdı. - He had his wife painted.

Çoğu kadın makyajlı oldukları kadar genç değil. - Most women are not so young as they are painted.

paint
{f} resmetmek
paint
resmini yapmak
paint
paintboxboya kutusu
paint
yağlıboya

Karakalem çizimi yağlıboyadan daha kolay, ama ikisi de düşündüğümden daha zor. - Charcoal drawing is easier than oil painting, but both are harder than I thought.

paint
resmet/boya
paint
paint brushboya fırçası
paint
{f} fondöten sürmek
paint
(Bilgisayar) boyama

Yeni bir palet ve birkaç boyama fırçası aldım. - I've bought a new palette and a few paint brushes.

Tom'un bisikleti o onu kırmızıya boyamadan önce maviydi. - Tom's bicycle was blue before he painted it red.

paint
boyanmak
paint
{f} -i boyamak
paint
{i} allık
paint
boya ile resmini yapmak
paint
{i} özsu
İngilizce - İngilizce
paint
to colour, to represent in colours, to describe, a colouring substance