Tom karısını hiç aldatmadı.
- Tom has never cheated on his wife.
Seni aldatmaya çalışmıyorum.
- I'm not trying to cheat you.
Kumarbaz aldatmak için hileli zar kullandı.
- The gambler used loaded dice to cheat.
Tom Mary'yi aldatmakla suçladı.
- Tom accused Mary of cheating.
Tom hile yapmamı söyledi.
- Tom wanted me to cheat.
Onu hilekarlıkla suçladım.
- I accused him of cheating.
Erkek çocuğu sınav esnasında kopya çekmekle suçlandı.
- The boy was accused of cheating during the exam.
Tom kopya çekmekle suçlandı.
- Tom was accused of cheating.
Tom dalavereden suçlandı.
- Tom has been accused of cheating.
Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:Sen kedi çalıyorsun!.
- It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: You thieving cat!.
Maury Povich'e gelen insanlar genellikle sevgililerinin onları aldattıkları ile ilgili önemli iddialarda bulunmaktadırlar.
- The people who come on the Maury Povich show often make pretentious claims about their lovers cheating on them.
O bir dolandırıcı ve bir yalancı.
- He's a cheat and a liar.
Kartlarda hile yapmak yanlıştır.
- It is wrong to cheat at cards.
Mary sınavda hile yapmak için zaman makinesini kullandı.
- Mary used her time machine to cheat on the exam.
Onu hilekarlıkla suçladım.
- I accused him of cheating.
O bir kuzgun, karga veya bir saksağan değil. O bir ekinkargası.
- It's not a raven, a crow, nor a magpie. It's a rook.
To cheat fate.
... in Latin America; crack down on China if and when they cheat. Number three, make sure our ...
... particularly in Latin America. Cracking down on China when they cheat. Getting us to a ...