Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

to chase down prey and (usually) kill it

listen to the pronunciation of to chase down prey and (usually) kill it
İngilizce - Türkçe

to chase down prey and (usually) kill it teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

hunt
{f} avlamak

Anne kedi kuşları avlamak için dışarı çıktı. - The mother cat went out hunting birds.

hunt
{i} av
hunt
(Havacılık) salınma
hunt
{f} kovalamak
hunt
avlanma

Milli parklarda avlanmaya izin verilmez. - Hunting is not allowed in national parks.

İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı. - The men had little to do except hunt for food.

hunt
araştırmak
hunt
{f} avlan

İnsanların yiyecek için avlanmanın dışında yapacakları çok az şeyleri vardı. - The men had little to do except hunt for food.

O, polis tarafından avlandı. - He is hunted by the police.

hunt
{f} avlanmak; avlamak
hunt
{f} avda kullanmak
hunt
{f} aramak

Ben gerçekten iş aramaktan nefret ediyorum. - I really hate job hunting.

O, iş aramakla meşguldür. - He is busy with job hunting.

hunt
elek
hunt
hunt down yakalayıncaya kadar peşini bırakmamak
hunt
hunt up aramak
hunt
{i} avcı kulübü
hunt
{i} av bölgesi
hunt
mak
hunt
{f} for -i aramak
İngilizce - İngilizce
hunt

Her uncle is out deer hunting, now that it is open season.

to chase down prey and (usually) kill it