Şu adam çok bronzlaşmış. - That man is very tanned.
Şu adam çok bronzlaşmış.
That man is very tanned.
Mary'nin hafifçe bronzlaşmış bir cildi var. - Mary has a slightly tanned skin.
Mary'nin hafifçe bronzlaşmış bir cildi var.
Mary has a slightly tanned skin.
No matter how long I stay out in the sun, I never tan. though I do burn.