Tom gözden kaybolmak istiyor.
- Tom wants to disappear.
Ben sadece ortadan kaybolmak istiyorum.
- I just want to disappear.
Ortadan kaybolmak zorundasın.
- You have to disappear.
Ortadan kaybolmak zorundasın.
- You have to disappear.
Ortadan kaybolmak istedim.
- I wanted to disappear.
Tren gözden kayboldu.
- The train disappeared from view.
Oksijensiz bütün hayvanlar uzun zaman önce gözden kaybolurdu.
- Without oxygen, all animals would have disappeared long ago.
O grup insanlar neredeyse yok oldular.
- That group of people almost disappeared.
Küçük aile çiftlikleri yok oluyorlardı.
- Small family farms were disappearing.
Eski gelenekler kaybolmaya devam ediyor.
- Old customs keep disappearing.
Sis saat on civarında kaybolmaya başladı.
- The fog began to disappear around ten o'clock.