İsyancıları cezalandırmak için ona ısrar etti.
- They urged him to punish the rebels.
1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı.
- Until 1986, in the schools of England, it was legal to punish children with belts, sticks, and clubs.
O, yalan söylediği için cezalandırıldı.
- Because he lied, he was punished.
Bay White sınavda kopye çektiği için çocuğu cezalandırdı.
- Mr White punished the boy for cheating on the examination.