to cause to be or become by talking

listen to the pronunciation of to cause to be or become by talking
İngilizce - Türkçe

to cause to be or become by talking teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

talk
konuşmak

Onun hakkında konuşmak için birinci olmak isteyen kimse olmadığı ortaya çıktı.Şimdi ne yaparız? - It turned out there was nobody who would be the first to talk about it. What do we do now?

Amcanla konuşmak istiyorum. - I want to talk with your uncle.

talk
sohbet

Bir fincan kahve içerken sohbet ettik. - We talked over a cup of coffee.

Onlar geç saatlere kadar oturup sohbet ettiler. - They stayed up late talking.

talk
konuşma

Ağzın doluyken konuşma. - Don't talk with your mouth full.

Dayınla konuşmak istiyorum. - I want to talk with your uncle.

talk
{i} laf

Ona laf anlatmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor. - Giving advice to him is like talking to a brick wall.

Konuşurken lafımı bölme. - Don't interrupt me while I'm talking.

cause to be
neden olmak
talk
hakkında konuşmak

Grup, yaklaşmakta olan parti hakkında konuşmak için bir boğa oturumu planlıyordu. - The group was planning a bull session to talk about the upcoming party.

Onun hakkında konuşmak için birinci olmak isteyen kimse olmadığı ortaya çıktı.Şimdi ne yaparız? - It turned out there was nobody who would be the first to talk about it. What do we do now?

cause to be
neden ol
talk
boş laf
talk
{f} konuş

Ağzın doluyken konuşma. - Don't talk with your mouth full.

Çeşitli şeyler hakkında konuştuk. - We talked about various things.

talk
görüşme

Barış görüşmeleri başarısızlıkla sonuçlandı. - The peace talks ended in failure.

Barış görüşmelerine acil bir ihtiyaç var. - There is an urgent need for peace talks.

talk
konuşma biçimi

Ben sadece Tom'un konuşma biçimini severim. - I just love the way Tom talks.

Onun konuşma biçimini seviyor. - He likes the way she talks.

talk
lakırdı etmek
talk
{i} dedikodu

O, şehrin dedikodusuydu. - He was the talk of the town.

Tom şehrin dedikodusuydu. - Tom was the talk of the town.

talk
hükmü geçmek
talk
(Nükleer Bilimler) konuşum
talk
konuşmak: She taught her parrot how to talk. Papağanına konuşmayı öğretti. Be quiet when I'm talking to you! Seninle konuştuğum zaman
talk
{i} söylenti
talk
{f} görüşmek

Biz seninle görüşmek istiyoruz. - We want to talk to you.

İngilizce - İngilizce
talk
to cause to be or become by talking

    Heceleme

    to cause to be or be·come by talking

    Türkçe nasıl söylenir

    tı kôz tı bi ır bîkʌm bay tôkîng

    Telaffuz

    /tə ˈkôz tə bē ər bəˈkəm ˈbī ˈtôkəɴɢ/ /tə ˈkɔːz tə biː ɜr bɪˈkʌm ˈbaɪ ˈtɔːkɪŋ/