İngilizce - Türkçe
to cause to be emotionally shocked teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- shock
- şok
Şoktan dolayı çıldırdı.
-She went mad because of the shock.
Hepimiz büyük şoktan dolayı ürperdik.
-We all shuddered from the great shock.
- cause to be
- neden olmak
- shock
- (Biyokimya) çarpılım
- shock
- çarpmak (elektrik)
- shock
- çok şaşırtmak
- shock
- şoke etmek
- cause to be
- neden ol
- shock
- tahıl balyaları
- shock
- {f} sars
Herkes sarsılmış görünüyordu.
-Everyone looked shocked.
Tom biraz sarsılmış görünüyordu.
-Tom looked a little shocked.
- shock
- darbe
Bu saat darbeye dayanıklı.
-This watch is shock-proof.
- shock
- demet yığını
- shock
- {f} elektrik çarpmak
- shock
- {f} elektrik şoku vermek
- shock
- {i} çalı gibi gür saç
- shock
- {i} utanç
- shock
- {f} darıltmak
- shock
- {i} sarsılma
- shock
- {f} şoke etmek, çok şaşırtmak, sarsmak, dehşete düşürmek
- shock
- (Diş Hekimliği) Tansiyon düşmesi, hızlı ve zayıf nabız, solgun ve soğuyan deri, zayıf solunum vb. semptomları olan akut dolaşım bozukluğu yetersizliği
- shock
- {i} demet
- shock
- {f} kâlbini kırmak
İlgili Terimler
İngilizce - İngilizce
to cause to be emotionally shocked teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı
- shock
to cause to be emotionally shocked
Heceleme
to cause to be e·mo·tion·al·ly shockedTürkçe nasıl söylenir
tı kôz tı bi îmōşnıli şäktTelaffuz
/tə ˈkôz tə bē əˈmōsʜnəlē ˈsʜäkt/ /tə ˈkɔːz tə biː ɪˈmoʊʃnəliː ˈʃɑːkt/
Resimler
Favoriler