Hava kirliliğini önlemek için tedbirler almalıyız.
- We have to take steps to prevent air pollution.
Ellerinizi düzenli olarak yıkama bazı hastalıklara yakalanmayı önlemek için iyi bir yoldur.
- Washing your hands regularly is a good way to prevent catching some diseases.
Arkadaşları onun dondurma yemesini engellemek için buzluğa asma kilit takmak zorunda kaldılar.
- Her friends had to padlock the freezer to prevent her from eating ice cream.
Onun olmasını engellemek için yapabileceğin bir şey yok.
- There's nothing you could've done to prevent that from happening.
Tom Mary'nin kapıyı açmasını engellemeye çalıştı.
- Tom tried to prevent Mary from opening the door.
O, söylentinin yayılmasını engellemeye çalıştı.
- She tried to prevent the rumor from spreading.
Hastalık partiye katılmamı engelledi.
- Illness prevented me from attending the party.
Hastalık okula gitmemi engelledi.
- Illness prevented me from going to school.