Her iki araç da alev aldı.
- Both vehicles caught fire.
İtfaiyeci alevleri söndüremedi.
- The fireman could not extinguish the flames.
Tom yakmak için odun yardı.
- Tom chopped wood for the fire.
Dan kendine benzin fışkırttı ve kendini yakmakla tehdit etti.
- Dan sprayed gasoline on himself and threatened to set himself on fire.
Islak odun iyi yanmaz.
- Wet firewood doesn't burn well.
Biz ateşin yanmasını sürdürdük.
- We kept the fire burning.
Kendisini ateşle ısıttı.
- She warmed herself by the fire.
Bir kask giymeden motosiklete binmekte ısrar edersen, ateşle oynuyorsun.
- You're playing with fire if you insist on riding your motorcycle without a helmet on.
Ateşin parıltısını millerce görebildiniz.
- You could see the glow of the fire for miles.
When a neuron fires, it transmits information.