to carry away with vehement emotion, as joy, sorrow, complacency, anger, etc

İngilizce - Türkçe

to carry away with vehement emotion, as joy, sorrow, complacency, anger, etc teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

İlgili Terimler

transport

ulaşım

Modern iletişim ve ulaşım sistemleri sayesinde dünya küçülüyor. - Because of modern communication and transportation systems, the world is getting smaller.

Kar, ülkenin yüksek yerlerinde ulaşımı engelledi. - Snow prevented the transport in high places of the country.

transport

taşınabilir

transport

(İnşaat) taşınım

transport

{f} naklet

Sami mobilyalarını Kahire'ye nakletti. - Sami transported his furniture to Cairo.

transport

araç

Bir araba, bir bisiklet, bir uçak, bir tekne ve bir tren tümü ulaştırma araçlarıdır. - A car, a bicycle, an airplane, a boat, and a train are all means of transportation.

Bu yer, toplu taşıma araçları için uygun değildir. - This place isn't convenient for public transportation.

transport

{f} nakletmek

transport

taşı

transport

askeri vasıta

transport

(fiil) taşımak, nakletmek, sürmek, coşturmak, heyecanlandırmak, başını döndürmek

transport

{i} ask. nakliye gemisi

transport

{i} nakliye aracı

transport

münakalat

transport

Ministry of Transport Ulaştırma Bakanlığı

transport

{f} heyecanlandırmak

transport

{i} nakil

Bu cadde tehlikeli eşya nakilleri için kapalı. - This street is closed for transports of dangerous goods.

transport

{i} taşıma, nakliye; taşınma, nakledilme: public transport toplu taşıma

transport

(Askeri) NAKLİYE GEMİSİ: Birlikleri, ikmal maddelerini ve malzemeyi taşımada kullanılan gemi

transport

{i} sürgün

İngilizce - İngilizce

to carry away with vehement emotion, as joy, sorrow, complacency, anger, etc teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

transport

Heceleme

to car·ry a·way with ve·he·ment emotion, as joy, sorrow, complacency, anger, etc