to carry, bear, or transport. see porter

listen to the pronunciation of to carry, bear, or transport. see porter
İngilizce - Türkçe

to carry, bear, or transport. see porter teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

port
liman

Yüzlerce gemi Amerikan limanlarından ayrıldı. - Hundreds of ships left American ports.

Şu gemi bu limandan yurt dışına gider. - That ship goes abroad from this port.

port
{i} iskele tarafı
port
{i} duruş
port
i., den
port
(Tekstil) açıklık ( aralık-ara )
port
{i} lomboz
port
{i} kale duvarındaki delik
port
(Bilgisayar) bağlantı noktası
port
hal

Onların gemisi hâlâ limanda. - Their ship is still in port.

Fırtına geminin limandan ayrılmasını imkansız hale getirdi. - The storm will make it impossible for the ship to leave port.

port
açıklık
port
geminin iskele tarafı
port
gaz
port
doğal durum
port
{i} geminin sol tarafı
port
(Denizcilik) İskele, geminin sol tarafı
port
{i} tavır
port
liman kenti

Doğduğum yer olan Nagasaki, güzel bir liman kentidir. - Nagasaki, where I was born, is a beautiful port city.

port
(İnşaat) delik, geçiş kanalı
port
liman,port
İngilizce - İngilizce
port

They are easily ported by boat into other shires. — Fuller, The History of the Worthies of England.

to carry, bear, or transport. see porter