to capture using a photographic camera

listen to the pronunciation of to capture using a photographic camera
İngilizce - Türkçe

to capture using a photographic camera teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

take
almak

Otobüs yolcuları almak için durdu. - The bus stopped to take up passengers.

Otobüs yolcuları almak için durdu. - The bus stopped to take on passengers.

take
{f} götürmek

Tom'u hastaneye götürmek zorunda kaldım. - I had to take Tom to the hospital.

Bu kitapları kütüphaneye geri götürmek zorundayım. - I have to take these books back to the library.

take
{f} icap etmek
take
düşünce

what's your take? / what's your opinion? / what do you think? - Senin düşüncen/fikrin nedir?.

Lütfen ilk mesajıma bir göz atın ve bu konudaki düşüncelerinizi bana bildirin. - Please, take a look at my first post and let me know what you think about it.

Hayatı son sürat yaşamam için bu faydasız düşünceleri bırakmam gerek. - I need to drop these useless perceptions to take full throttle over my life.

take
{f} hissetmek
take
götür

Beni liderinize götürün. - Take me to your leader.

Yarın kitapları kütüphaneye götüreceğim. - Tomorrow, I'll take the books to the library.

take
ahzetmek
take
kandırmak
take
çatmak
take
aşırmak
take
hasılat
take
gerektirmek
take
kazanmak

Önemli olan oyunda kazanmak değil, oyunun içinde yer almak. - The important thing is not to win the game, but to take part in it.

Tom kazanmak için ne gerekiyorsa yapacak. - Tom will do whatever it takes to win.

take
(içine) almak
take
istemek
take
{f} yapmak

Yürüyüş yapmak için bir süre dışarı çıkalım. - Let's get out for a while to take a walk.

Zil çaldığında tam banyo yapmak üzereydi. - She was just about to take a bath when the bell rang.

take
{f} ölçmek

Ben senin ateşini ölçmek istiyorum. - I want to take your temperature.

take
{i} reaksiyon

Bir kimyasal reaksiyon bir veya daha fazla adımda gerçekleşir. - A chemical reaction takes place in one or more steps.

take
{f} tahammül etmek
take
{f} kaplamak
İngilizce - İngilizce
take

The photographer took a picture of our family.

to capture using a photographic camera

    Heceleme

    to cap·ture us·ing a pho·to·gra·phic cam·er·a

    Türkçe nasıl söylenir

    tı käpçır yuzîng ı fōtıgräfîk kämrı

    Telaffuz

    /tə ˈkapʧər ˈyo͞ozəɴɢ ə ˌfōtəˈgrafək ˈkamrə/ /tə ˈkæpʧɜr ˈjuːzɪŋ ə ˌfoʊtəˈɡræfɪk ˈkæmrə/