Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Onun yediği tek şey şekerlemedir.
- The only thing he eats is candy.
Akşam yemeğinden hemen önce şekerleme yememeni sana kaç kez söylemek zorundayım.
- How many times do I have to tell you not to eat candy just before dinner?
Beni en çok şaşırtan şey onun şeker sevmemesiydi.
- What surprised me most was that she didn't like candy.
Nasıl şekerleme yapılacağını bilir.
- She knows how to make candy.
Akşam yemeğinden hemen önce şekerleme yememeni sana kaç kez söylemek zorundayım.
- How many times do I have to tell you not to eat candy just before dinner?
Onun yediği tek şey şekerlemedir.
- The only thing he eats is candy.
Tom'un köpeği şeker çubuğunu yedikten sonra, Tom çikolata zehirlenmesinin seviyesini hesaplamak için akıllı telefonunu kullandı.
- After Tom's dog ate a candy bar, Tom used his smartphone to calculate the level of chocolate poisoning.
... your time. Thank you to Hofstra University and to Candy Crowley for organizing and leading ...
... Chinese investments and so forth. OBAMA: Candy? ...