to call (somebody) using a public address system so as to find them

listen to the pronunciation of to call (somebody) using a public address system so as to find them
İngilizce - Türkçe

to call (somebody) using a public address system so as to find them teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

page
{i} sayfa

Bu sayfadaki her sözcüğü biliyorum. - I know every word on this page.

Biri bu kitabın ilk üç sayfasını yırtmış. - Someone has ripped out the first three pages of this book.

page
iç oğlanı
page
resmi kıyafetli el ulağı
page
föy
page
sahife
page
sayfaları numaralamak
page
adını anons etmek
page
bet
page
çağırmak
page
{f} sayfala

Hemen hemen tüm sanal bellek uygulamaları bir uygulama programının sanal adres alanını sayfalara böler; bir sayfa bitişik sanal bellek adreslerinden oluşan bir bloktur. - Almost all implementations of virtual memory divide the virtual address space of an application program into pages; a page is a block of contiguous virtual memory addresses.

Tom baştan sona kadar derginin sayfalarını çevirdi. - Tom flipped through the pages of the magazine.

page
(konakçı/vb.) garson
page
{i} içoğlanı
page
{i} peyk
page
{f} (bir yazının) sayfalarını numaralamak
page
sayfalarını numarala
page
oğlan/sayfa
page
{f} sayfa numarası vermek
page
{i} (otelde) komi
İngilizce - İngilizce
page

An SUV parked me in. Could you please page its owner?.

to call (somebody) using a public address system so as to find them