to buy food or drinks for others

listen to the pronunciation of to buy food or drinks for others
İngilizce - Türkçe

to buy food or drinks for others teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

shout
bağırmak

Duyulmak için bağırmak zorunda kaldım. - I had to shout in order to be heard.

Bağırmak istemiyorum. - I don't want to shout.

shout
{i} bağırtı, bağırış; haykırı, haykırış
shout
shout at bir kimsenin yüzüne karşı bağırmak
shout
{i} bağırış
shout
{i} ses

Sesinin çıktığı kadar bağırdı. - She shouted at the top of her voice.

O yüksek sesle güvende olduğunu söyledi. - She shouted that she was safe.

shout
haykırı
shout
(Bilgisayar) bağıran
shout
bağırma

Bağırmanıza gerek yok. Sizi duyabiliyorum. - You don't have to shout. I can hear you.

Bağırma sesi giderek zayıfladı. - The sound of shouting grew faint.

shout
seslenmek
shout
shout out yüksek sesle bağırmak
shout
shout down bağırarak bir kimsenin sesini bastırmak
shout
bağırarak konuşmak
shout
(fiil) bağırmak, haykırmak, seslenmek, bağırarak söylemek
shout
{f} bağırmak; haykırmak
shout
velvele
shout
çağırmak
shout
{f} bağırarak söylemek
İngilizce - İngilizce
shout
to buy food or drinks for others

    Türkçe nasıl söylenir

    tı bay fud ır drîngks fôr ʌdhırz

    Telaffuz

    /tə ˈbī ˈfo͞od ər ˈdrəɴɢks ˈfôr ˈəᴛʜərz/ /tə ˈbaɪ ˈfuːd ɜr ˈdrɪŋks ˈfɔːr ˈʌðɜrz/